Web Site Yükleniyor...
Anasayfa Kadastral Parsel Kamulaştırmasında D.O.P. Kesintisi Uygulaması

Kadastral Parsel Kamulaştırmasında D.O.P. Kesintisi Uygulaması

T.C. YARGITAY

18. Hukuk Dairesi

ESAS NO: 2014/14167

KARAR NO: 2014/18378

Y A R G I T A Y    İ L A M I

MAHKEMESİ: Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ: 04/03/2014

NUMARASI: 2012/289-2014/74

DAVACI: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Vek.Av.................................

DAVALILAR:

BİRLEŞEN DAVA 2012/571 ESASIN DAVALILARI :..................... vd. Vek.Av.Sedat Kasrat

BİRLEŞEN DAVA 2013/179 ESASIN DAVALILARI : ...................

Dava ve birleştirilen dava dilekçelerinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davaların kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise birleştirilen 2012/571 Esas sayılı davanın davalılar vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden birleşen 2012/571 Esas sayılı dava davalıları vekili Av.Sedat Kasrat geldi. Davacı ve diğer davalılar adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y    K A R A R I

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;

1-Düzenleme ortaklık payı; emsal imar parseli olup da, dava konusu taşınmaz kadastro parseli olduğunda, dava konusu taşınmazın emsal ile karşılaştırılması sonucu bulunan değerinden yapılması gereken bir indirim olup, bu indirim dava konusu taşınmazın imar parseli haline getirildiğinde uğrayacağı yüzölçüm kaybına eşit olmalıdır. Somut olayda Karşıyaka Belediye Başkanlığı'nın 09.10.2012 tarihli mahkemeye gönderilen yazıda dava konusu taşınmazın bitişiğinde bulunan 2469, 2470 ve 2471 parsel sayılı taşınmazlardan %26,84 oranında düzenleme ortaklık payının kesildiği bildirilmiş yine 22.10.2013 tarihli yazısında da dava konusu taşınmaz için imar uygulaması yapılması halinde %40 düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılması gerektiği belirtilmiştir. Öncelikle bu iki yazı birlikte Belediye Başkanlığı'na gönderilerek bir çelişki olup olmadığı sorulup varsa bu çelişkinin giderilmesinin istenilmesiyle dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle içinde bulunduğu imar planına göre imar parseli olması durumunda uğrayacağı kayıp miktarı Belediye Başkanlığı'ndan sorulup tespit edilerek belirlenen bedelden bu oranda indirim yapılması gerekirken en yüksek oran %40 üzerinden düzenleme ortaklık payının indirilerek bulunan kamulaştırma bedeline hükmedilmesi,

2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi'nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,

3-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 10. maddesinin onbirinci fıkrasına göre, kamulaştırması yapılan taşınmazın tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir. Mahkemece, Yasanın bu hükmü dikkate alınarak istem gibi dava konusu taşınmazın yol olarak terkinine karar verilmesi gerekirken yol olarak davacı idare adına tesciline karar verilmesi,

4-Kamulaştırma Yasasının 29.maddesi gereğince yargılama giderleri davacı idare üzerinde bırakılması gerektiğinden ve 2.keşif masrafları (ve bilirkişi ücreti)nın davalı tarafça karşılandığı için bu giderlerin davacı idareden alınmasına karar verilmemesi,

Doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalılar yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 16.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

BAŞKAN                                  ÜYE                           ÜYE                         ÜYE                            ÜYE  

Mustafa Aysal                         A.Em                          H.G.Babacan         O.Yurdakul                 Ö.Borazan